Değişim kimimize göre gelişimin ön adımı iken kimimize göre de gerek duyulmayan hatta sevimsiz bir meşguliyet.Peki bu ayırım neden kaynaklanıyor ve en önemlisi ise doğrusu hangisi.
Öncelikle bu farklı değerlendirme nelerden esinlenerek ortaya çıkıyor buna genel pencereden bir göz atacak olur isek;
Alışkanlıklardan sıyrılmak kolay mı?
Bu değişim bize ek uğraş getirmez mi,
Şimdi güzel güzel yolumuzda yürüyor iken buna gerek var mı?
Bu yeni uygulamalara uyum sağlayabilir miyim?
Benden de ne çok şey isteniyor?
Eski köye yeni adet mi çıkarıyorlar?
Yine mi değişiklik var?
bu eksende bu liste uzar gider.
Şimdi bir de genel olmasa da geçerli pencereden bakacak olur isek;
Değişim kaçınılmaz ve gerekli,
Değişmeyen tek şey değişimin kendisidir.
Gelişmek için önce değişmek gerek.
Değişime ayak uydur gelişimi yakala,
Kendime güveniyorum.
Her yeniliğe kolay adaptasyon sağlarım.
Yenilik daima iyidir.
Yeni bir başlangıç,ne güzel.
Evet bu açıdan bakıldığında ise değerlendirmeler bu şekilde devam eder.
Bu sonuca göre hangi bakış açısının olumlu,hangisinin ise olumlu olmadığı gayet açık.
Değişime kapalı demiyorum,tamamen ayağını diremiş statüko savunucuları da her şey gibi ya değişecek ya da değişimin rüzgarında savrulacak.
Akar su gibidir değişim,yeni ,berrak engel tanımaz, kendi yolunu mutlaka bulup akışını sürdürür.
Değişime karşı gelmek gelişmenin ve ilerlemenin önünü tıkamakla kalmaz kendi gölgesi etrafında devinip durmasına da yol açar.
Harika paylaşımınız için teşekkür ederiz Nedim Bey
Sevgi ve hürmetler
Gökhan bey,
Çok sağolun güzel yorumunuz ve katkılarınız için ben Teşekkür ederim.
En iyi dileklerimle,