Sevmek kelimesi bile kulağa hoş, sevilmekten öte bir güzellik. Sevmek için önce sevmeyi bilmek, sevgiyi tanımak ve bütün benliğinde hissetmek gerek.
Sevmek hiç de öyle kolay ve zahmetsiz bir durum değil. Sevdiğini hissetmek için her şeyde olduğu gibi önce derin bir emek gerek.Gerçekten sevmek öyle sanıldığı gibi kolay değil.Sevmek katıksızca,her türlü beklentiden ve riyadan uzak ise ancak o zaman Sevmek demek.Sevmek kusur aramadan; Hz..Mevlana’nın ‘Kusur bulmak için bakma birine,bulmak için ararsan bulursun,kusuru örtmeyi marifet edin kendine,işte o zaman kusursuz olursun.’sözünde olduğu gibi.Tüm eleştirilerden ve değerlendirmelerden arınmışça berrak ve yalın.Sarp yamaçlardan karların arasından süzülüp coşan su gibi saf ve temizce olanıdır Sevmek.
Yoksa mütekabiliyetlere göre kıyas tutulup,menfaat kollarcasına şartlara koşulmuş, samimiyetten uzak tebessümler,canımlar,cicimler!!! maalesef Sevmek değil.Hele fedakarlık göstermeden hiç zahmet üstlenmeden olanı asla Sevmek değil.Böylesi olsa olsa yapmacık ya da desinlere hizmet yersiz göstermelik.. Masum sayılabilecek bir tek istisna varsa o da ,Sevmenin Ne Olduğunu Bilememek.Çünkü Sevmek bilen zaten zahmetsiz,meşakkatsiz olanın Sevmek olmadığını bilir.Sevmesini bilen çok şanslıdır,Sevgiyi tatmıştır,dolayısıyla o artık en zengindir.
Yalnızca ve bir tek paylaştıkça çoğalan: Sevmek