Skip to main content

Peryön 26. İnsan Yönetimi Kongresi Notlarım

Peryön Kongrelerden hatırladığım kadarıyla 2016 (Peryön’ün Dünya İnsan Yönetimi Kongresine ev sahipliği yaptığı dönem) yılında kongrenin gerçekleştiği büyük salonun duvarında asılı afişlerde kullanılan slogon şöyleydi; İnsanları Buluşturmak Dünyayı Birleştirmektir. Bu sözü çok beğenmiştim.

Evet, İnsan Yönetimi Kongresi bu yıl da değindiğimiz bu sloganda yer aldığı üzere, öncelikle farklı şehirlerde bulunan İnsanları yine ortak bir gayede ve aynı platformda buluşturdu, tanışanların görüşmelerine, ilk kez karşılaşan iş İnsanları için de tanışma ve kaynaşmalara aracılık sağladı.

Peryön 26.Kongre konu ve konuşmacılara ilişkin notlara gelecek olur isek, Peryön Başkanı Berna Öztınaz Hanımefendinin açılış konuşması ile kongre start verdi.

Berna Hanım konuşmasında’’ Peryön’ün  vizyon tanımını paylaştı: Şimdi ve gelecek için daha iyi bir çalışma hayatına liderlik etmek. (Yaşa, planla, düşle.) Peryön ’ün bu vizyon üzere; çalışma yaşamına ilişkin çeşitli konu başlıklarında hedefler belirleyerek iş ve yönetim alanına katkı sunmakta olduğunu vurguladı.

Berna Hanım konuşmasının devamında;

Bu yılın teması: Bugün, yarın ve gelecek… Çok önemli bir tema, ancak bugünün iş dünyasının biraz türbülanslı, değişken olması sorunların fırsata dönüşmesine de aracılık edebilir. Ancak doğru yönlere odaklanmak kaydıyla bu mümkün olabilir. Öncelikle bu yılın temasında olduğu gibi, bugünü anlamak çok önem taşıyor. Bu günü anlamadan dünyadaki ekonomik, politik, sosyal değişiklikleri öngörmek, yarına ve geleceğe bakmak kolay değil” dedi. Çünkü bugün teknoloji kuralları değiştirmiş, artık diploma değil uzmanlık (alanına özgü yapabilirlik yetisi) ön planda.

Yakın dönemde 2030 iş gücü verileri konulusunda, 10 yıl süren ve 10 bin kişinin katılımıyla yapılan bir araştırma bilgilerine de yer veren başkan Öztınaz, kırmızı, sarı, mavi ve yeşil dünya şeklinde renk başlıklarında bu araştırmanın verileri çerçevesinde,

Kırmızı dünya; hızlı ve hareketli. İnovasyon ön planda ama sadakat yok. Uzmanlık önemli.

Sarı dünya; adalet, anlam arayışı ve toplumun iyiliğine odaklanıyor. Bu dünyada kurumlar çalışanlarına nasıl davrandığına göre değerlendiriliyor. İnsan kaynağı uzmanlarının rolü eğitim ve yol göstermek üzerine kurulmuş.

Mavi dünyada ise küresel markalar öne çıkmış. Tüketici istekleri her şeyi şekillendirir olmuş, şirketler az sayıda çok yetenekli çalışanları tercih ediyorlar.

Yeşil dünya;  çevre, sürdürebilirlik ve sosyal sorumluluk projeleri, etik üzerine kurulu. Bu araştırma neden ilginç. Nedeni araştırmayı yapanların yorumlarında gizli. Diyorlar ki ‘Araştırmaya başlarken bizler kırmızı ve sarı dünyaların gerçekleşeceğine ihtimal vermiyorduk. Ama son 10 yıldaki gelişmeler bize gösterdi ki algıladığımız dünya artık her dört yöne de gidebilir.’ ‘Eğer bir değişim yapamıyorsan sen de düşünme şeklini değiştir.’ sözünden ilhamla bu sene her tür alternatife hazırlanmak için bir araya geldik.

Bu itibarla geleceğin belirleyicisi yapay zeka olmayacak. İnsanın bu değişimlere nasıl yaklaştığı(akıl-vicdan ve cesaret korelasyonu) olacak” dedi.

Kongrenin açılış konuşmacısı ve konuşma konusu ise yine Peryön Yönetim Kurulu Başkanı Berna Hanımın moderatörlüğünde  Esas Holding Başkan Yardımcısı Emine Sabancı Kamışlı Hanımefendinin Esas Sosyal/İlk Fırsat Projesi üzerineydi.

26. Peryön İnsan Yönetimi Kongresi açılış konuşmacısı Emine Hanım konuşmasında’’    Gençlere güvenmek lazım “Değişim ve belirsizlik hep olmuştur ve olacaktır. Bu belirsizlikleri aşmanın yolu değişime hazır olmaktır. Mazeret yerine, çalışalım başaralım. Kurumların dikkat etmesi gereken en önemli noktalardan biri; hitap ettikleri müşteri kitlesini ve bu kitlenin taleplerini tanımasıdır çünkü günümüzde müşteri çok seçenekli. Gelecekte başarılı olan şirketler adil olan ve takım ruhu ile çalışan şirketler olacak. Bu yolda gençlere güvenmek, inanmak lazım” dedi.

“Bin kişiye burs vermek yeter değil, o bin kişiye sonrasında ne olduğu artık daha önemli”

Kurumların sosyal alanda sağladığı faydaların global arenada artık çok daha fazla önem kazandığını anlatan Emine Sabancı Kamışlı; “Yurt dışında irtibata geçtiğimiz kurumlar kendi işlerimizi anlattıktan sonra bize ‘Peki, sosyal alanda ne yapıyorsunuz?’ diye soruyor. Sosyal sorumluluğa bakışımızı değiştirmemiz lazım. Bin kişiye burs vermek değil, o bin kişiye sonrasında ne olduğu artık daha önemli. Biz Esas Sosyal ile ‘problem var’ demek yerine önümüze baktık. Ve İlk Fırsat Projesi’ni başlattık. Bu projemiz ile Anadolu  coğrafyasındaki değişik üniversitelerden mezun, bize göre fırsat eşitsizliğine maruz kalan gençlerimizi, cevherlerimizi Sivil Toplum Kuruluşlarının (STK) ihtiyaçları doğrultusundaki pozisyonlara yerleştiriyoruz. Kadrolu olarak STK’larda çalışıyor. Network yapma fırsatı yakalıyor ve iş deneyimi ediniyorlar. İnanıyoruz ki sivil toplum bilincine sahip yeni bir nesil yetişiyor. Bu gençlerin yüzde 50’si STK’larda iş yaşamına devam ediyor. Diğer yarısı ise özel sektöre gidiyor. Yeni bir nesil geliyor ve onlar pek çok şeyi yönlendiriyor” dedi.

Kongrenin devam eden oturumlar aracılığıyla katılımcılara yeni ufuklar ve kıyas imkanları sunması yanında, iş ve yönetim alanından farklı sektörlere mensup profesyoneller, hem kongre merkezinde oluşan stantları ziyaret ederek yeni iş birlikleri ve değişik sektörlerin hizmet tanıtımlarını takip edip, hem de kendi aralarında da network yapma imkanı buldular.

Emeği geçen herkese  çok Teşekkürler.

Paylaşmak sevgidir, berekettir.

Bir Cevap Yazın