Skip to main content

Karar Verme Becerisinin Mesleki Alan Tercihi Üzerine Etkilerini Hiç Düşündük Mü?

Yükseköğrenim yolculuğuna adım atmak üzere olan lise mezunu gençler, hem gelişimlerinin temel alt yapılarında, hem de meslek edinme ve uygulama konusunda önemli etkileri olacak bir döneme kapı aralayacak durumdaki yeni bir tercih dönemi içindeler.

Eğitim ve gelişim alanına ilgisi ve tutkusu bulunan ve eğitim-gelişim konusunun toplumun tüm bireyleri için sosyal katılım bağlamında en azından sorumluluk tarafı bulunduğunu düşünen İnsanlar olarak, çevremizde bulunan üniversite öğrenimi adayları ve aday İnsanların ailelerinin ortak heyecanlarını izliyoruz.

Çevremizde değişik sıralamalar elde etmiş adaylar mevcut. Buraya kadar her şey olağan olmakla, günümüz koşullarında orta öğrenim tamamlamış gençlerin karar verme üzerine yeterince deneyim sahibi bulunmamaları da ne yazık ki olası bir durum.

Bununla beraber ‘’Karar Verme’’ hepimiz için her durum ve konumda çok özel bir beceri ve yetkinlik konusu. Liderlik ve yöneticilik için ihtiyaç duyulan temel niteliklere bir göz atacak olur İsek;

-Kavramsal,

-Teknik.

-Beşeri.

Karar verme.

Şeklindeki nitel özellik setiyle karşılaşacağız.

Peki, hepimiz öncelikle kendi duygularımızı, karar ve yargılarımızı yönetmekle mesul değil miyiz?

Diğer taraftan kişilik yapısını oluşturan üç yön’ün:

-Karakter.

-Mizaç/huy.

-Yetenek.

Şeklinde tanımlı bulunduğunu biliyoruz.

Yine kişilik yapısının temel özellikleri olarak da,

-Duygusal denge.

-Dışa açıklık.

-Uyumluluk.

-Sorumluluk.

-Açıklık.

Gibi bir kişilik alt yapı örüntüsünün tanımlı olduğu biliniyor.

Öte yandan, her İnsanın öğrenme ilgisi ve tutkusu ile sevgisinin de tıpkı yukarıda sayılan özellikler gibi farklılıklar arz ettiği biliniyor.

Öğrenme ve gelişim söz konusu olduğunda bireyin motivasyon unsurlarının,

-Gelişim.

-Keşif.

-Sosyal bağ kurma.

-Özgürlük.

Olarak bir dizi motivatör faktörlerin oldukça etkili olduğunu konuya ilişkin platformlardan  çokça duyuyoruz. Emersonun ‘’  Yapılırken heyecan duyulmayan işler başarılamaz. ‘’ Özlü sözüne de yeri gelmişken değinmekte fayda var.

Şimdi yazımızın konu başlığına dönüp ilerleyecek olursak, yükseköğrenim için alan ve bölüm tercihi yapacak İnsanların önünde elbette önemli bir karar alma sınavı söz konusu.

Bu durum da işi bizzat adayların kendilerine ve dolayısıyla kendilerini tanıma,duygularını, beklentilerini de olabildiğince doğru şekilde anlama-analiz etme-sentezleme ve uygulama becerilerine getiriyor.

Bu konuda ebeveynler ise, adayların çok önemli bu kararı eşiğinde,  kendilerine sağlıklı veri ve enfermasyon desteği sağlamak gibi önemli bir sorumluluğu temsil ettikleri kuşkusuz.

Netice olarak, adayların öncelikle başarı sırası gerçekliğini koruyup; ilgi, sevgi ve tutkuları yanında, öz yeteneklerini de en üst seviyede hissedecekleri mesleki alan ile buluşma yönündeki tercihlerine odaklanmalarının seçim mimarisine uygun bir yönelim olacağı aşikar.

Paylaşmak sevgidir, berekettir.

Nedim İleri

Bir Cevap Yazın