İletişim her zaman önemini ve değerini hissettiriyor. Bununla beraber iletişim konusundaki kişisel beceri ve farkındalık durumumuz ise, bizim için sürekli üzerimizde bulundurmamız gereken bir anahtar kıymetinde.
Şu kadar ki, sebze meyve satın aldığımız pazar esnafı İnsanlar olsun, komşularımızla olan diyaloglarımız(bu salgın döneminde hele, komşu ile balkondan balkona kurulan bir selamlaşma, sevgi-saygı dolu bir hatır sorma mesela, paha biçilmez)da veya ailede, iş ortamımızda, hatta ulaşım esnasında otobüste, metroda, takside, sokakta, parkta, kısacası bizim bir tarafında yer alacağımız tüm görüşmelerde, iş arayışımızda, sosyal medya alanlarında, ezcümle hayatın her yanında etkisini yüksek düzeyde hissedeceğimiz bir özelliğe sahip.
İletişimde mahir olmak, bizim diğer İnsanlarla olan bütün etkileşimlerimizi zenginleştiriyor. Bu manadaki avantajımız ise, deyim yerindeyse İnsanın kolunda bir pusula, çok etkili bir rehber niteliğinde.
Bu itibarla, iletişimin dilinden anlama becerimiz, yetkinliklerimizin kuşkusuz ilk sırasında önem taşıyor. Böylelikle de, iletişim konusundaki bilgimiz ve deneyimimiz sürekli gelişime muhtaç.
Netice olarak, iletişim becerimizi sürekli geliştirip, güçlendirmeliyiz. Bu gelişimin alt kırılımları durumunda bulunan; kendimizi, duygularımızı, tanıma ve yönetme ile öz yeterliliğimizi sağlayabilmeliyiz ki, aynı ölçüde, özel yaşam, iş yaşamı veya sosyal yaşamda güçlü İnsan İlişkileri kurabilmemiz de, yine bu kapıdan beslenebilsin.
Paylaşmak, sevgidir berekettir.