Skip to main content

Duygularımızı Yönetmeyi Öğrenebilir miyiz?

Kişilik yapımız nelerden oluşuyor?

  • —Karakter
  • —Mizaç (Huy)
  • —Yetenek

Kişilik yapısının beş yönü;

  • —Duygusal denge
  • —Dışa dönüklük
  • —Uyumluluk
  • —Sorumluluk
  • —Açıklık

Sağlıklı ve dengeli bir yaşam için öne çıkan öneriler

  • —Fiziksel aktivite(Hareket)
  • —Sağlıklı beslenme
  • —İtici güç (tutkuyla yapılacak bir uğraş)
  • —Sıcak ilişkiler(aile-akraba-iyi arkadaşlık)

STRES YÖNETİMİ

Stresin azı işe yarar ancak ondan sonrası kontrolün kontrol edilememesi olur ki, bu elbette zarar.

İşte bu nedenle stres konusunda   farkındalık ile sonrasında kazanılacak öz yeterlilik çok değerli.

Vücut: Hizmetçi /Akıl: Efendi / Bilinç: İdareci

Yönetmek Önce Nereden Başlar?

Yönetim denilince kuşkusuz öncelikle,

  • —Kendini Yönetmek
  • —Duyguları Yönetmek
  • —İlişkileri Yönetmek
  • —Değişimi Yönetmek
  • —Zamanı Yönetmek

Öncelikli noktalar olarak karşımıza çıkıyor.

Ayrıca zamanımızı etkili kullanamazsak, sevdiklerimizin zamanından çalacağımızı aklımızdan çıkarmamalıyız.

Stres Yönetmek Ne Demek?

Bizim davranışlarımız nelerden etkilenerek oluşuyor? Öncelikle bu soruya bir cevap aramalıyız.

  1. Tutum
  2. Alışkanlık
  3. Beklenti
  4. Ortam

Özellikle de TUTUM. Hiç TUTUM Eğitimine katıldık mı ?

Davranış alt yapısı konu olunca önce tutum ve özellikle de olumlu “tutum ne demek?”, bunu bir incelememizde fayda olacak.

Olumlu tutum ne demek?

Olumlu tutumun oluşumu ise şöyle;

  1. Çözüm odaklılık.
  2. Harekete geçme.
  3. İnsan odaklı olma.
  4. Tutkululuk.

Tutum istekliliğin, iş birliğinin eyleme geçmenin, başarının ve elbette iyi sonuçların dayanak noktasıdır.

Tutumumuz ise;

Felsefi anlayışımızdan referanslı olarak oluşuyor. Bu nedenle felsefemiz elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışmak değil, bizzat elimizden gelenin en iyisini yapmak olmalı.

Tutumumuz hangi korelasyondan oluşuyor?

  • —Felsefe
  • —Tutum
  • —Eylem
  • —Sonuç. (Sonuçlar da yaşam tarzımızı belirler)

Dolayısıyla;

Sonucu beğenmiyor isek eylemimizi,

Eylemimizi beğenmiyor isek tutumumuzu,

Tutumumuzu beğenmiyor isek felsefemizi yeniden gözden geçirmeliyiz.

Felsefemiz ise elbette bizim İLKE DEĞERLERİMİZ den örüntüleniyor.

Moral desteğimiz ne derece güçlü?

Biz İnsanlar çok şükür, çok güçlü bir Anatomik yapıyı temsil ediyoruz. Dolayısıyla bizlerin,

  • Fiziksel,
  • Zihinsel,
  • Duygusal,
  • Ruhsal alanlarımız ayrı ayrı öneme sahip.

Bütünlük ancak bu dört alanın tamamı ile söz konusu.

İş ortamında ise tüm çalışanların  tutum yapıları ve özellikle de Liderlik anlayışı bu ortamın işleyişinin temelini oluşturur.

İş yerinde moral durumunu neler belirler?

  • İş ortamındaki kötü koşullar
  • İnsanların birbirleriyle anlaşma becerisine sahip olmaması
  • Açık iletişim bulunmayan bir liderlik
  • Zayıf iletişim
  • Yanlış iletişim
  • Mali sıkıntılar
  • Çalışanların işten çıkarılması

Moral bir sorun değil ancak önemli bir belirtidir.

ÖNCELİKLE VE MUTLAKA GÜLÜMSEYİN: Gülümsemek Biz İnsanları diğer canlılardan üstün kılan bir özelliğimiz.

Gülümsemek bulaşıcıdır. Hem içimizdeki hem de dışımızdaki havayı belirler.

Eğer tebessüm etmeyi bir kez tutum olarak seçip mesela bir ay gibi bir zaman içinde sürekli sergilersek, bu artık bizim bir olumlu alışkanlığımıza dönüşecektir.

Ayrıca tebessümün hiçbir maliyeti yok, ancak getirisi elbette çoktur (Tebessümlü İnsan daha enerjik.)

Özetle, gülümsememizin olumsuzu olumluya çevirme ve bünyemizden dışarı atma gücü vardır.

Duygusal Dayanıklılığı (YILMAZLIK) nasıl artırabiliriz?

Dayanıklılığın başı deneyim değil, tutumdur.

Stres ve endişenin başka birinin suçu olmadığının  farkına varmak kritik önemde.

Öz yeterliliğimizi ne kadar oluşturup, geliştirip ve sürdürebilir isek, bu manada en önemli başarımı da beraberinde sağlamış olacağız.

Öz yeterlilik geliştikçe bir çok durumun da aslında kolayca aşılabilir tarafı bulunduğunu keşfedeceğiz.

Mesela; sınava girilecek salonun isminin mükerrer olması çok şaşırtıcı değil, oysa tavsiyelerin en önünde gelen  sınav ortamını bir gün önce görme durumunu biz görmezden gelirsek, geç kalınca bu durumda biz de mesul değil miyiz? Öz yeterlilik bir gün önce sınav salonunu görün tavsiyesini ıskalamamak. Gibi bir bilinç.

DAYANIKLILIK İÇ GÜCÜMÜZ: Dayanıklılığın başı deneyim değil tutum.

Dayanıklılık:  Yapılmış veya söylenmiş bir şeyi kişiliğimizi ve cesaretimizi zorlayan ancak sarsmayan bir şekilde kabul etme becerimiz.

Sadece bir şeyi kavramak değil, o şeyi gerçek liderlik becerimizi yansıtacak, sizi tepki ve yanıt vermeye hazırlayacak şekilde bir süzgeçten geçirme.

Dayanıklılık

– DAYANIKLILIK KARMAŞIK SORULARA BASİT VE ANLAŞILABİLİR YANITLAR VEREBİLMEK:  Bazen dayanıklılığımız bir meselenin ya da durumun karmaşıklığı karşısında zorlanabilir. Özellikle de yanıtımız veya kararımız acilen gerekiyorsa. Bu durumda dikkat etmemiz gereken husus: cevabımızın hem anlaşılır hem de uygulanabilir olması.

Eğer yanıtımız bu iki durumu içermiyorsa, o durumda çözüm mümkün olmamakla beraber sorunun şiddeti derinleşecek.

– DAYANIKLILIK TEPKİLERE YANITLARDAN ZİYADE SORULARLA BAŞLAMAK:  Bir duruma ani ifadelerle tepki verdiğimizde genellikle durumu tam olarak anlamamışız demek.

Oysa önce konuyu anlamak için tepki oluşturup, ‘’peki şöyle olursa ..’’ diye başlayan cümlelerle durumu doğru anlamamız daha olası.

Böylelikle hem konunun doğru anlaşılması hem de, bu yönelimimizin ortak çözüme yönelik olumlu bir tavır olarak algılanması bir arada mümkün olacak.

– DAYANIKLILIK LİDERLİKTEN ÖNCE TUTUMUN GELMESİ: Eğer ruh halimiz iyimser değilse, eğer ruh halimiz olumlu değilse, tepkilerimizin ve yanıtlarımızın olumlu bir şekilde algılanma ve eyleme geçirilme ihtimali kalmaz.

Tutum dayanıklılık açısından çok önemli, o kadar ki; yokluğu sürecin tam da temelini zorlar.

Gücümüz, azmimiz, güvenimiz ve deneyimimiz olabilir. Ancak gerçek bir tepki, gerçek anlamda  bir üretkenlik, gerçek bir moral ve gerçek sonuçlar  için tüm bu özelliklerle beraber kişisel EVET Tutumumuz olmalı. Çünkü gerçek dayanıklılık bu.

– DAYANIKLILIK OLUMLU SONUÇLARA YOL AÇACAK ŞEKİLDE TEPKİ VERMEK VE TOPARLANMAK: Her İnsan bir Lider. Çünkü önce kendini yönetmekle mesul. Dolayısıyla liderlik süreci sonuç ile birleştirmek. Dayanıklı liderlik ise, olumlu süreci, olumlu sonuç ile birleştirebilen.

– DAYANIKLILIĞIMIZI DİĞER İNSANLAR GÖRÜR VE DEĞERLENDİRİR: Dayanıklılığınız diğerlerinin söylediklerinde ve itibarımızda kendini gösterir.

Dayanıklı bir iş profesyoneli olarak  bizim  kulaktan kulağa yayılan bu sözleri, bu geri bildirimi yeni öğrenme ve büyüme imkanlarını elde edecek bir şekilde algılamamız önemli.

Dayanıklılık aynı zamanda ölçümlenen etkiler ve sonuçlar sayesinde, kabullenme, öğrenme ve büyüme becerimizin olduğu anlamına gelir.

Dayanıklı bir iş İnsanı için sürekli gelişim bir seçenek değil, bir değişmez tercih.

Etkili İnsanların Yedi Alışkanlığı (Stephen R.Covey)

  1. Proaktif ol
  2. Sonunu düşünerek işe başla
  3. Önemli işlere öncelik ver
  4. Kazan kazan diye düşün
  5. Önce anlamaya çalış, sonra anlaşılmaya
  6. Sinerji oluştur
  7. Baltayı bile

Duygusal Zeka Neden Bu Kadar Önemli

Duygusal zeka, duygusal farkındalık düzeyimiz ve duygularla başa çıkabilme becerimizdir. Ne kadar yüksekse, mutluluk ve başarı da o kadar yakın.

Güçlü aile ilişkileri, yakın arkadaşlıklar = Kalıcı mutluluk

Duygusal Zeka Becerileri Geliştirilebilir Mi?

Duygusal zekanın zihinsel zeka gibi yalnızca doğuştan gelen bir yapısının olmayışı, dolayısıyla tüm bu etkili becerilerin öncelikle keşfedilmesinin, sonrasında ise bilinçli yönelme ve çabalarla desteklenip güçlendirilerek, geliştirilebilecek olmasının ise, İnsanların kişisel gelişimleri açışından özenle değerlendirilmesi gerektiği anlaşılmaktadır.

Yenilenmenin Dört Boyutu (Stephen R.Covey)

  1. Fiziksel: Egzersiz, Beslenme, Stres Yönetimi
  2. Zihinsel: Okuma, Hayal Etme, Planlama, Yazma
  3. Ruhsal: Değer Belirleyip (Aile, İş ve Kariyer, Sosyal Hayat, Hobiler, Kişisel Gelişim, Ruhsal Konular ve Amaç) Bağlanma. Meditasyon
  4. Duygusal: Hizmet, Empati, Sinerji, İç Güvenlik (İç huzuru)

Ez cümle; Duyularımızı tanımak ve mümkün olabildiğince yönetmeye çalışmak, çok değerli bir beceri. Ayrıca bu becerinin geliştirilebilir olması sevindirici. Üretmek bilgiyi-sevgiyi ve de en önemlisi bunları cömertçe paylaşmak.

 

Paylaşmak sevgidir, berekettir.

Kaynakça,

Duygusal Zeka Neden IQ dan Daha Önemlidir? Goleman, Daniel  Varlık Yay. 39. Baskı İst. Aralık 2014

www.nedimileri.com

 

Bir Cevap Yazın