Skip to main content

Yönetmek Mi, Yoksa Liderlik Etmek Mi?

Bir yerde bir iş konusu var ve burada işlerin nasıl daha iyi şekilde yapılabileceği konuşuluyorsa, orada aynı zamanda;

  • Bireyler
  • Ekipler
  • Görevler.

olacaktır.

Bununla beraber, burada birden fazla bireyi kapsayan çalışmalar, üretimler söz konusu. Hal böyle olunca da, bu alanda hemen bir öncü, bir rehber, yol gösteren, ekip adına yön belirleyen, sorumluluk üstlenen ve karar veren bir iradeye ihtiyaç duyulacaktır.

İşte buradan itibaren bir, yöndere, en çok da bir deneyim paylaşımcısına ihtiyaç duyulacak.

Yönetimin temel fonksiyonları:

Planlama,

Organizasyon Kurma,

Koordinasyon,

Kontrol,

Ve Yönetme – Yönderlik 

olmakla ,burada ki konumuz olan Yönetme/Yönderlik yönetimin temel bir bileşeni.

Peki, çevremizde(yakın çevre ve genel çevre) meydana gelecek muhtemel değişimlerin olabildiğince öngörülebilmesi nasıl mümkün olabilecek? Elbette, bu bakımdan önsezi becerileri gelişmiş bir kapasiteye çok ihtiyaç duyulacak ve bu rolün temsiline oldukça fazla sorumluluk düşecek.

Önsezisi açık bir liderlik ancak bu günün koşullarında işletmelerde bütünselliği tasarlayıp takip edebilecek. Böylelikle de değişimin kontrol altına alınıp yönetilebilmesi belki mümkün olabilecek.

Bu perspektif üzere oluşacak yönderlik de işletmeyi amaçları ve hedefleri doğrultusunda doğru istikamet yol alabilmesine lokomotif görevi yapacak.

Ayrıca yönetimde planlama ve organizasyon oluşturma fonksiyonları planlama ve organizasyon kurgusu ve uygulama durumu ile ilintili ve belli ölçüde de olsa öngörülebilir yapıda iken, işin yönetme-yönderlik tarafı ise tamamen dinamiktir. Yani işi plana dökmek ve bunun ne kadarını ve ne şekilde, kimlerle yapacağınız kısmı planlama ve organizasyon kurma tarafındaki mahir bulunmayla şekillenirken, asıl önemli olanı,  yani uygulamayı talimatlandırıp başlatmayı ve sürdürmeyi sağlayacak olan yönetim bileşeni elbette yönetme-yönlendirme (liderlik etme) olarak karşımıza çıkmaktadır.

Yönetme-yönderlik etmeyi bu şekilde biraz tanımsal boyutta ele aldıktan sonra şimdi de bu konunun anahtar noktalarına değinip bir bir üzerinden gitmekte fayda var.

  • Liderlik etme konusunda öncelikle Liderlik temsili rolü için hangi yetkinliklere ve dolayısıyla da hangi bilgi, beceri, tutum ve değerler’e en çok ihtiyaç var? Bu sorunun cevabını aramaya çalışmamız gerekiyor.
  • Liderliği temsil edecek(lokomotif güç) rol’e model için hangi yetkinlik alanları eşik faktörler, bunlar nasıl geliştirilebilir?
  • Yöneticilik nasıl bir süreç? Öğretilebilir mi, yoksa yalnızca öğrenilebilen bir durumdan mı oluşuyor.
  • Süreç sahibi süreç sorumluları süreci etkili şekilde yönetebilmek için daha öncesinde algı ve beklentilerin de yönetilmesi gerektiğini fark etmişler mi?
  • Yöneticiler yönetme ve yönderlik etmenin aslında aynı zamanda rehberlik, mentörlük ve koçluk tarafları da bulunan bir sorumluluk alanı olduğunun hangi seviyede bilincindeler ve ne ölçüde bunları bir bütün olarak değerlendirebiliyorlar?

 

Ekip veya takım yöneten ve yönlendiren, liderlik sergileyen birey için ön plana çıkan yetkinlikler:       

  • Alçak gönüllülük,
  • İleri görüşlü olmak,
  • Bütünsel bakabilmek.
  • Ekibin ihtiyaçlarını önemseyen ve karşılamaya çalışan,
  • Ekibi koruyup bir arada tutabilen,
  • Ekibini dinleyen Çözüm odaklı,
  • Risk alıp bunu doğru şekilde yönetebilen,
  • İzleyenlerine Esin ve İlham oluşturabilen,
  • İzleyenlerinin de kendi potansiyellerini sergileyebilmeleri için onlara bu imkanı sunabilen,
  • Hedefe yönelik özgün becerilere sahip bulunmak,

 Not: Liderin tüm iyi örnek nitel özelliklere sahip olması yanında, bu bilgi ve deneyimlerini uygulamaya taşıyıp, dönüştürebilme becerisi bir sistemde birbirinin olmazsa olmazı tamamlayıcısı olan somun ve cıvata bütünlüğü tesiriyle birbiriyle buluşunca Liderin sahip olduğu potansiyeli performansa dönüştürmesini ve de gerçek manada başarılı olmasını sağlayacaktır.

Liderliği temsil edecek(lokomotif güç) rol’e model için hangi yetkinlik alanları eşik faktörler, bunlar nasıl geliştirilebilir?

  • Karmaşık neden sonuç ilişkilerinin dengesini oluşturabilmesi.
  • Çoklu etkileşimleri iyi sezinleyip değişimi yönetmesi,
  • Teknolojiyi iyi takip etmesi,
  • Vizyoner bir bakış açısı sergilemesi,
  • Yaptığı çalışmalarda planlama ile bütünselliği bir arada değerlendirmesi,
  • Açık iletişim ve eş güdümleme kurması,
  • Tüm iç ve dış paydaşlarla işbirlikleri geliştirmesi, sürdürmesi,
  • Ekip kurma  becerisine sahip olup, öncülük ettiği ekip üyelerine esin verip, izleyenlerini teşvik ve motive edebilmesi,

Yöneticilik nasıl bir süreç? Öğretilebilir mi, yoksa yalnızca öğrenilebilen bir durumdan mı oluşuyor.

Lider kavramı ve liderlik günümüzde çok gündemde olan bir konu ve üzerinde sürekli çeşitli yorumlara matuf bir başlık. Hal böyle olmakla beraber gerek durumsal olsun, gerekse biçimsel olsun bütün liderlik türlerinde liderin bir izleyenleri bulunduğu bir gerçek. .Diğer taraftan lider doğuştan sahip bulunduğu özgün yetkeler ve bunları yerine ve duruma göre etkili sergileme becerileri ile izleyenleri etkileme kapasitesi olan bir birey.

Bununla birlikte yöneticilik ve yönderlik öğretilebilen bir süreç olmayıp, ancak kişinin yönelimi ve sonrasındaki gayretiyle yine kendisince yol üzerinde öğrenilebilen spesifik bir süreç olduğu öncelikle bilinmelidir.

Süreç sahibi süreç sorumluları süreci etkili şekilde yönetebilmek için daha öncesinde algı ve beklentilerin de yönetilmesi gerektiğini fark etmişler mi?

Çalışanlar  ve işletmeden-kurumdan  hizmet alanların penceresinden duruma bakmak çok önemli bir yaklaşım.

Yöneticiler yönetme ve yönderlik etmenin aslında aynı zamanda rehberlik, mentörlük ve koçluk tarafları da bulunan bir sorumluluk alanı olduğunun hangi seviyede bilincindeler ve ne ölçüde bunları bir bütün olarak değerlendirebiliyorlar?

Bilgi kodlayıcıları durumundaki Y kuşağı ekip üyelerinin emret, kontrol et  yerine rehberlik eden ,mentörlük yapan, koçluk desteği sağlayan yönderlik  anlayışını tercih ettikleri anlaşılıyor.

Ezcümle tek husus var ki, bu konuda çarpan katsayısı en yüksek  bunu eklesek tek başına nevi şahsına münhasır bir yetkinlik diyebiliriz.. Ne mi dersiniz? Elbette ki: İnsan Değerlerini Özümsemiş ve Bu Değerleri Temel İlke Edinmiş bir İnsan.

Netice olarak; bu yetkinliklere ve duruşa sahip bir yönderlik ve liderliğin işletmelerde her türlü üretime, doğrudan yön verip sonucu önemli ölçüde belirleyecek etkileşim faktörü olarak yönetimin merkezini oluşturduğunu düşünebiliriz.

Paylaşmak sevgidir, berekettir.

 

Bir Cevap Yazın